Admin Admin
Mesaj Sayısı : 194 Başarı Puanı : 419 Rep Puanı : 3 Kayıt tarihi : 28/05/10
Para Cüzdanı Para: 0
| Konu: Irkçılık-Turancılık Davası [Konu Anlatım] Çarş. Haz. 02, 2010 12:11 pm | |
| Irkçılık-Turancılık Davası
2 Ağustos 1944 tarihine kadar Türkiye yönetimi bu baskılara direnmiş, savaşın kaderinin belli olduğu tesbitiyle Müttefiklerle anlaşmaya yönelmiştir. Almanya ile ve hemen ardından Japonya ile tüm diplomatik ve ekonomik ilişkilerini kesme kararı alan Türkiye yönetimi, Müttefik liderleri Şubat 1945’te toplanan Yalta Konferansı’nda, yeni kurulacak Birleşmiş Milletler’e yalnızca 1 Mart 1945 tarihine kadar Almanya’ya savaş açmış ülkelerin katılmasını içeren bir karar almaları üzerine, 23 Şubat 1945'te Almanya’ya savaş ilan etmiştir.
Türkiye, 2. Dünya Savaşına savaşın bitiminden 2 ay önce katılmıştır.Fakat bu savaşa katılım daha çok kağıt üzerinde gerçekleşerek herhangi bir kayıp gerçekleşmemiştir.Savaşın gelişmekte olduğu sırada ülkede de artan bir İtalya-Almanya yanlısı kamuoyu vardı.Bunların başlıcaları Yunus Nadi, Nihal Atsız, Peyami Safa gibi dönemin tanınmış isimleri idi.Mahkeme sonucunda pek çok zanlı suçsuz bulunmuştur.Türkiye'de kendini müttefikler bazında aklamıştır Türkiye savaşa Birleşmiş Milletler safında katılmasına rağmen Sovyetler tarafından mihver tarafını tutmakla suçlanmış ve Sovyetlerle Kars Antlaşmasından beri uzatılan saldırmazlık antlaşmasının sonunu getirmiştir.Bunun üzerine Türkiye Sovyetlere karşılık Amerika ile yakınlaşmaya başlamış ve Kore Savaşı'nın ardından NATO'ya katılmıştır
II. Dünya Savaşı'nın bitiminden sonra, Rusya'nın 93 Harbinde işgal ettiği ve daha sonra Brest Litovsk Barış Antlaşması, Gümrü Antlaşması, Moskova Antlaşması ve Kars Antlaşması ile Türkiye'nin geri aldığı Kars, Ardahan ve Artvin vilayetlerini ve İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında askeri üsler isteyince[1], Türkiye, II. Dünya Savaşı'nın diğer galipleri olan ABD ve İngiltere ile ilişkilerini güçlendirmek için Nazi düzeni[2] benzeri tek-partili Milli Şeflik yönetiminden çok-partili demokrasi düzenine geçmiş ve 1952 yılında NATO'ya üye olmuştur.
Bu tarih yorumunun eksikli bir yanı olarak ise özellikle Nazi Almanyası'nın savaş yıllarındaki Ankara elçisi Von Papen ve onunla yakın ilişkide olan Türk hükümetinde yetkili ekip gösterilebilir. Refik Saydam, Şükrü Saraçoğlu ve Numan Menemencioğlu'nun da dahil olduğu bu ekip Nazi Almanyasının galip gelmesini istemekte, Almanya ile dış ticareti Alman para birimi "Reichsmark" ile yapmakta, TC banknotlarını Almanya'da bastırmakta, Almanya'ya paslanmaz çeliğin hammaddesi olan krom sevkiyatı yapmakta ve Sovyetler Birliği'nin işgal ettiği Kırım ve Kafkasyadaki Türk topraklarında askeri harekat yapmakta olan Nazi Ordusunu cephede takip etmek için komutanlar yollamaktadırlar. Böyle bir durumda zaten Türkiye'de varolan ve yaratılan bir Sovyet karşıtlığı mevcuttur. | |
|